Ekrem İmamoğlu "sahte diploma" soruşturmasında ifade verdi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla, “Resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan soruşturmaya ilişkin ifade verdi. İmamoğlu’nun ifadesinde “Bugün burada ifade vermesi gerekenler, o raporu hazırlayanlardır. Beni mesnetsiz iddialarla suçlamak, hem hukuk devletini hem de halkın demokratik iradesine yönelik ağır bir haksızlıktır” dediği öğrenildi. SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, […]

Ekrem İmamoğlu "sahte diploma" soruşturmasında ifade verdi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla, “Resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan soruşturmaya ilişkin ifade verdi. İmamoğlu’nun ifadesinde “Bugün burada ifade vermesi gerekenler, o raporu hazırlayanlardır. Beni mesnetsiz iddialarla suçlamak, hem hukuk devletini hem de halkın demokratik iradesine yönelik ağır bir haksızlıktır” dediği öğrenildi.

SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğuna ilişkin ihbarlar ve Yükseköğretim Kurulunca hazırlanan raporda diplomasının sahteliğine dair tespitler üzerine başlatılan soruşturma sürüyor.

İFADE VERİP ADLİYEDEN AYRILDI
Soruşturma kapsamında İmamoğlu, ifade vermek üzere Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne geldi. Burada Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nda ifade veren İmamoğlu, daha sonra adliyeden ayrıldı.

“NEYLE SUÇLANDIĞIM DAHİ BELLİ DEĞİL”
İmamoğlu’nun savcılıkta verdiği ifadesinde, “Öncelikle kendi duygu ve düşüncelerimi tümüyle iletmek isterim. Bugün burada bir savunma yapmam bekleniyorsa, bunu asla doğru bulmuyorum. Neyle suçlandığım dahi belli değil. Buraya, her ne olursa olsun hukuk devletine ve yargı makamlarına olan saygımdan dolayı geldim. Ancak saygım gereği verdiğim bu beyanların bir savunma amacı taşımadığını, şahsıma yöneltilen, artık sayısını bile hatırlayamadığım hukuksuzlukların kayda geçirilmesi için yapıldığını belirtmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği, soruşturma süreçlerinin keyfilikten uzak, adil ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi esastır. Son 1 ay içinde üçüncü kez ifadeye çağrılmam, yürütülen sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını açıkça göstermektedir. Hakkımda yürütülen bu sürecin niteliği ve zamanlaması da bu gerçeğin bir başka kanıtıdır” dedi.

“AVUKATLARIM GEREKLİ AÇIKLAMAYI YAPACAKTIR”
İmamoğlu’nun ifadesinin devamında, “Gerçeklerin çarpıtıldığı, belgelerin gizlendiği, kanun ve yönetmeliklerin görmezden gelindiği, hatta bugünün kanunlarının 35 yıl önceye işletilmeye çalışıldığı bir rapor hazırlanmış ve bu rapor esas alınarak hakkımda suçlama yöneltilmiştir. Oysa bugün burada ifade vermesi gerekenler, o raporu hazırlayanlardır. Avukatlarım bu konuda gerekli suç duyurularında bulunmuştur. Bu vesileyle sizden de bu raporda sorumluluğu bulunan kişiler hakkında gerekli yasal sürecin işletilmesini talep ediyorum. Demokratik meşruiyetini dört seçim zaferiyle ve 16 milyonluk bir şehrin iradesiyle pekiştirmiş bir belediye başkanını; hak yememiş, hakkını da yedirmemiş bir vatandaşı, hukuki temelden yoksun ve mesnetsiz iddialarla suçlamak hem hukuk devletini hem de halkın demokratik iradesine yönelik ağır bir haksızlıktır. Türkiye’nin bir hukuk devleti olması gerektiğine inanan herkesin bu konularda daha özenli davranması gerekmektedir. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğuna olan inancımı koruyarak, adaletin hukuk kurallarına uygun bir şekilde tecelli etmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyorum. Suçlamayla alakalı başka söyleyecek hiçbirşeyim yoktur. Avukatlarım hukuki açıdan gerekli açıklamaları yapacaktır” cümlelerini kullandığı öğrenildi.

“GEÇİŞ İLANLARINI TAKİP EDEREK BAŞVURUMU YAPTIM”
İmamoğlu’nun ifadesinde “İlkokulda başarılı bir hentbolcu olduğum için Cumhuriyet Ortaokulu’na geçiş yaparak orada okumak istediğimi ailemle paylaşmama rağmen, ailem spor yapmamı değil, okula gitmemi öncelediği için beni Trabzon Özel Köşk Ortaokulu’na yazdırdı. Üç yıl boyunca orada okudum ve ortaokulu başarıyla bitirdim. Aynı okulun lise bölümüne yazılmam için ailemin ısrarına karşı çıkarak, Trabzon Lisesi’nde okuma talebimi ısrarla dile getirdim. Hatta okullar açılmasına rağmen bir hafta boyunca okula gitmedim. Sonrasında, çok istediğim ve hayran olduğum Trabzon Lisesi’nde okumaya başladım. Lise eğitimimi de bu okulda başarıyla tamamladım. Okulumun 100’üncü dönem mezunuyum. Okulda futbol takımında kalecilik yaptım. Daha sonra, üniversite sınavında aldığım puanla KTÜ İşletme Fakültesi’ne girme arzum ailem tarafından kabul edilmedi. İnşaat mühendisliği okumamın, aile işimiz açısından daha doğru olacağı yönünde baskıyla karşılaştım. Tercihlerimi bu doğrultuda yaptığım için puanımın yetmediği inşaat fakültelerine giremedim. Dün gibi hatırlıyorum; tercihlerimde İstanbul’daki İnşaat Fakültesi ve KTÜ İnşaat Fakültesi vardı. Daha sonra ailemin yaptığı araştırmalar sonucunda, futbolda profesyonel imza atabilmem için beni Kıbrıs’taki Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne İnşaat Fakültesi’nde okumam için gönderdiler.

İstikbaliniz için daha fazla okuyun…

Kaynak: Haberler.com

Exit mobile version